ANASAYFA
OKULUMUZ
ÖĞRETMENİMİZ
ATATÜRK
ETKİNLİKLERİMİZ
2.SINIF DÖKÜMANLAR
MASALLAR
VELİLER
REHBERLİK
ÇOKLU ZEKA
GENEL KÜLTÜR
BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
EİNSTENİN BİLMECESİ
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA
FIKRALAR
BİRAZDA GÜLELİM
BİLMECELER
TEKERLEMELER
ŞİİR KÖŞESİ
OYUN DÜNYASI
HARİKA CANLILAR
SATRANÇ
SUDOKU
ZİYARETÇİ DEFTERİ
Sayaç
VELİ MEMNUNİYET ANKETİ
Yeni sayfanın başlığı
s
 

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

ÇALIŞMA MEKANIgif132.gif

Hepimiz için çalışmaya başlamak ve çalışmayı devam ettirmek her zaman zor olmuştur. Çalışırken bir çok etken insanın zihnini dağıtıp verimli çalışmasını engeller. Bu yüzden kişi çalışma ortamını bu faktörleri en aza indirgeyecek şekilde düzenlemelidir. Şimdi bu düzenlemelerin nasıl yapılacağını hep birlikte inceleyelim.

Çalışma odası ve Masası

Eğer mümkünse çalışma odası özel olarak döşenmelidir. Masanız cam kenarında olmamalıdır. Bu şekilde olursa hem güneş ışığının rahatsız edici etkisinden kurtulursunuz hem de dışarıdaki olaylar (bahçede futbol-basketbol oynayan arkadaşlarınız, sokaktan geçen insanlar vs.) dikkatinizi dağıtmaz.
Işık kaynağı (ampul ve ya güneş ) arkanızda olmamalı, çünkü kendi gölgeniz masanızın ve çalıştığınız kitapların üzerine gelerek sizi rahatsız edebilir. Bu yüzden ışık kaynağınızı ışık karşıdan gelecek şekilde ayarlayın.
Çalışma odanız sık sık havalandırılmalıdır. Havasız bir ortamda rahat çalışamazsınız.
Oturmak için koltuk yerine sandalye tercih edin ve sandalyeniz masanıza göre ne çok yüksek ne de alçak olsun.

Ses

Çalışma odası sessiz olmalıdır. Ders çalışırken müzik dinlenmemelidir. Bir çok öğrenci "Ben müziksiz ders çalışamam. Müzik beni engellemiyor" dese de insan zihni aynı anda iki konuya yoğunlaşamadığı için ders esnasında müzik dinlemeniz çalışma veriminizi azaltacaktır. Bu yüzden müzik dinlemeyi ders aralarında yapn. Hatta müziği kendinize ödül olarak koyabilirsiniz, "Matematikten bu gün hedeflediğim soruları bitirirsem biraz müzik dinleyebilirim " diyebilirsiniz.

Poster

Çalışma odanızda sevdiğiniz sanatçıların, tuttuğunuz takımın posterleri ve ya arkadaşlarınızla ,ailenizle çektirdiğiniz fotoğraflar bulunmamalıdır, en azından gözünüzün görebileceği yerrlerde. (duvarınız, dolap kapağınız, vb...) Neden diye sorduğunuzu duyabiliyorum . Çünkü bu tarz resimler ve posterler sizi hayal dünyasına sürükleyebilir, zihninizin dağılmasını sağlayabilir. Mesela, tam ders çalışırken geçen sene sınıfça gittiğiniz piknikte çektirdiğiniz fotoğrafa dalıp anılarınızı düşünmeye başlayabilirsiniz, ve ya tuttuğunuz takımı posterine bakarak son maçta ne kadar başarısız oldukları aklınıza gelebilir. Sonuç olarak, odanızı size en az çağrışım yaptıracak şekilde döşemelisiniz Tabii yoğun ders çalışma dönemleri dışında (yani özgür olduğunuz zamanlarda) odanızı istediğiniz şekilde süsleyebilirsiniz.

Çalışma Odanız Yoksa

Herkes kendisine ait bir odaya sahip olmayabilir, bu durumda evin bir köşesinde kendinize bir çalışma mekanı hazırlamalısınız. Bunun için üzerinde yazı yazmanıza yetecek büyüklükte bir masa ve kitap-defter-kalem gibi ihtiyaçlarınızı yerleştirebileceğiniz bir alan yeterli olacaktır.
Diyelim ki mutfakta yemek masasını kendinize çalışma ortamı olarak seçtiniz. İlk yapmanız gereken bu masayı yemek maası olmaktan çıkarıp çalışma masası halline dönüştürmeniz. Bunun için masanın örtüsü değiştirilebilir, masanın üzerinde bulunan tuzluk, bardak vs. gibi masanın yemek için kullanıldığına dair belirtiler otadan kaldırılabilir.

Önemli Notlar!!!

Çalışma esnasında dikkatiniz dağılır, hayale dalarsanız biraz ara verin.
Çalışırken bir şeyler atıştırmayın
Yatarak ders çalışmayın
Televizyon karşısında ders çalışmayın
Çalışma masanız daima derli toplu olsun ve aradığınız herşey masanızda bulunsun. Bir çoğumuz derse tam otururuz, bir bakarız filan test kitabı yok, kalkar getiririz, soru çözmeye başlarız silgiyi bulamayız, kalkar onu da buluruz. Peki ne olur? Ders bölünür ve derse olan ilgimiz dağılır.



ZİHİN DAĞILMASININ NEDENLERİ
Dikkatin dağılması ders çalışma veriminizi düşürür ve çok fazla ders çalıştığınız halde başarılı olmazsınız. Bu da sizi ders çalışmaktan uzaklaştıran bir faktördür. Şöyle düşünürsünüz: "Çalışıyorum çalışıyorum yine de başarılı olamıyorum, öyleyse hiç çalışmayayım daha iyi." Bu sadece bir kaçıştır, sorunu çözmez, yapmanız gereken çalışma biçiminizi gözden geçirmek ve nerede hata yaptığınızı anlamaktır. Unutmayın, önemli olan çok çalışmak değil verimli çalışmaktır.

Zihnimizi dağıtan etkenleri bilirseniz bunlara karşı uyanık olabilir ve veriminizi arttırabilirsiniz. Bu etkenleri iki ana başlık altında inceleyebiliriz: iç ve dış etkenler.

İç Sebebler

Hayal kurmak

Endişelere kapılmak



Hayal kurmak, öğrencilerin en çok karşılaştıkları durumdur, ve çok sinsi bir düşmandır. Siz dersinizi harıl harıl çalışırken size bir şeyler fısıldar ve siz ne okuduğunuzun ve ya yazdığınızın farkında olmadan onun peşine düşersiniz. Peki bu sinsi düşmanı altetmenin yolu ne?

Hayal kurmayı kendinize ödül olarak verin. Ders sırasında dalıp gittiğinizi farkettiğiniz an bunu durdurun ve " şu dersi bitireyim bir bak ne hayaller kuracağım" diyin.

Üstteki manevra ile düşmanınızı bertaraf edemediyseniz, ders çalışmayı bırakın hayalinizi kurun ve dersinizi ondan sonra başlayın. Yalnız bu ara yarım saat- bir saat sürmesin. En fazla 5- 10 dakika uygulayın bu taktiği, aksi takdirde düşmanınız galip gelmiş olacak ve siz masanın başında korkunç bir pişmanlıkla başbaşa kalacaksınız.

Düşman sandığınızdan daha güçlü ve onu hiç bir şekilde mağlup edemediniz. O zaman C planını uygulayacaksınız, masadan kalkıp biraz yürüyeceksiniz( evin içinde tabii) ve fizik egzersiz yapacaksınız, eğer hava soğuk değilse pencereyi açıp içeri temiz hava girmesini sağlamayı da unutmayın.

Eğer hala hayal kurmaktan vazgeçemiyorsanız ümitsiz bir vakasınız.



Sizi ders çalışmaktan alıkoyan bir başka etken ise endişelerdir.


"Bu sınavda başarılı olabilecek miyim?"

"Ya başaramazsam? Annemin babamın yüzüne nasıl bakarım?"

"Herkes benden daha çok çalıştı ben istediğim gibi hazırlanamadım"

"Hayatta konuları yetiştiremem, ne yapcağım ben şimdi?"



Endişe eğer dozunu kaçırmazsanız sizin için faydalıdır, hedefinize ulaşmanız konusunda sizi uyarır. En ünlü ve deneyimli sporcular, sanatçılar bile bir maç ve ya bir gösteri öncesinde endişelenirler ancak bu duygu onların iyi oynamasını ve ya iyi bir gösteri yapmalarını engellemez. Eğer endişeleriniz sizin ders çalışmanızı ve anlamanızı engelliyorsa yapacağınız en önemli şey kendinize şu soruyu sormaktır:
"Bu şekilde endişelenmem sınavı kazanmama ve ya konuları yetiştirmeme yarayacak mı?"
Cevab çok basit "HAYIR"

Dış sebebler

Posterler

Yatarak Çalışmak

Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, ne kadar iyi niyetle başlarsanız başlayın uzanarak çalışmanın sonu uyku ve ya gevşeklik olacaktır. Siz uzandığınız anda kas geriliminiz belli bir düzeyin altına düşer ve bu beyniniz için tek bir şey ifade eder "Uyumak" . Beyniniz derhal uyku için gereken salgıların salınmasını emreder ve siz uyuyakalırsınız.


Müzik dinleyerek çalışmak

Beyniniz aynı anda hem ders çalışıp hem de müzik dinlemeye uygun değildir. Evet siz ne kadar "Ben müziksiz ders çalışamam, hem müzikle daha iyi anlıyorum" desenizde işin aslı öyle değildir. Çünkü, beyniniz sadece bir tek noktaya yoğunlaşabilir ve müzik dinlemek sizin ders çalışma veriminizi düşürür, bu yüzden yapacağınız en akıllıca iş müzik dinlemeyi ders sonrasına bırakmaktadır.





Televizyon

Televizyon Türk insanın hayatında çok önemli bir yer teşkil eder. Hiç bir program ayrımı yaplmadan ve gözünü bile kırpmadan seyreder televizyonu bizim insanınımız. Ona hiç bir şey kazandırmayacak bir araç karşısında o kadar çok vakit geçirir ki, ne ailesine ne de kültürel etkinliklere zaman ayırır.
Ders çalışıyor ve ya üniversiteye hazırlanıyorsanız televizyon sizin zamanınızı yiyip bitiren bir canavardan başka bir şey değildir. O yüzden ondan mümkün olduğunca uzak durmalısınız, elbetteki seyretmek istediğiniz programlar olacaktır, bunu günlük progarmınızın içine koymalısınız. Yalnız, hiç bir zaman hem ders çalışıp hem televizyon seyretmeyi denemeyin ve seyretttiğiniz program biter bitmez günlük ders çalışma programınıza dönün.


Telefon

Ders çalışma süreniz bitmeden hiç bir arkadaşınızı aramayın ders çalışırken aklınıza takılan bir soru için olsa bile. Telefon görüşmelerinizi ders çalışma aralarında yapın

Arkadaşlarınıza ders çalışma sürenizde sizi telefonla aramamalarını söyleyin ve onlara müsait olduğunuz vakitleri bildirin. Sizi ders çalışırken ısrarla arayan bir arkadaşınız olursa kendisine mazeretinizi bildirerek onu daha sonra arayacağınızı ifade edin.

Gençsiniz ve arkadaşlarınızla paylaşacak çok şeyiniz var, dersanede ve ya okulda birlikte geçirdiğinizi vakit size yetmiyor ve saatlerce telefonda görüşüyorsunuz. Artık buna bir son vermelisiniz ve konuşma sürelerinizi makul bir düzeye indirmelisiniz. Bunu telefon faturalanı azaltmak için değil kendiniz için yapacaksınız.


Hayır diyememek

Bazen insanlar kendileri için zararlı gördükleri ve bu nedenle yapmak istemedikleri bazı şeyleri yapmak için arkadaşlarının yoğun baskısı altında kalabilirler ve onalrı gücendirmemek ve ya kaybetmemek için "evet", "peki" demek zorunluluğu duyabilirler ve bu yüzden kendilerini zor duruma düşürebilirler. Burada önemli olan, arkadaşlığınızı kaybetmeyi göze alarak sizi zor duruma sokacak tekliflere "HAYIR" diyebilmenizdir.




Bugüne kadar ziyaret eden 35626 ziyaretçiye teşekkür ederim
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol