ANASAYFA
OKULUMUZ
ÖĞRETMENİMİZ
ATATÜRK
ETKİNLİKLERİMİZ
2.SINIF DÖKÜMANLAR
MASALLAR
VELİLER
REHBERLİK
ÇOKLU ZEKA
GENEL KÜLTÜR
BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR
EİNSTENİN BİLMECESİ
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA
FIKRALAR
BİRAZDA GÜLELİM
BİLMECELER
TEKERLEMELER
ŞİİR KÖŞESİ
OYUN DÜNYASI
HARİKA CANLILAR
SATRANÇ
SUDOKU
ZİYARETÇİ DEFTERİ
Sayaç
VELİ MEMNUNİYET ANKETİ
Yeni sayfanın başlığı
s
 

BİRAZDA GÜLELİM

                       
BİRAZDA GÜLELİM
  HAYATI ÖĞRENMEK İSTEYEN ÇOCUK
 
Bir zamanlar hayatından şikayet eden bir oduncu vardı
Bir gün yine söyleniyordu:
-Ah bu hayat!Ah bu hayat!...
Bu sözleri duyan dokuz yaşındaki oğlu ona merakla sordu:
-Baba hayat ne demek?
Babası:
-Çok merak ediyorsan gelip geçene sor.Belki sana iyi bir karşılık veren bulunur.
Ertesi gün bisikletli iki gence rastladı.Sorusunu onlara sorunca birincisi:
-Hayat, temiz havadan yararlanmak,güneş ışığında oynamaktır.
İkincisiyse:
Hayat çevrene bakmak ,uzaklara gidip her zaman için bir şeyler aramaktır.Böylece insanın görgüsü artar.
Çocuk,bebeğiyle gelen bir anne gördü.Sorusunu ona da yöneltti.Anne:
-Hayat,benim sütümle büyüyen şu küçük bebektir.Bu gördüğün yavru,zamanla büyüyüp iyi bir adam olacaktır,dedi.
Bir gün annesi onu okula götürdü.Öğrencilerin arkasında giden öğretmene yaklaştı.Sorusunu sorunca,öğretmen gülümseyerek:
-Hayat öğrenmektir yavrum.Öğrenmek isteyen bir kimse için hiçbir şey önemsiz değildir.İnsan her yerde öğrenebilir,sevebilir…Hayat budur işte,dedi.
                                                        Şükrü Enis Regü
ŞİMDİ GÜLME ZAMANI
VE   ŞEFTALİ
     Ağanın oğlu arkadaşlarını hoşaf içmeye çağırmış.
 - “V” harfi ile başlayan bir meyve adı söyleyen hoşaf içer,söyleyemeyen içemez!...
     Diye koşul öne sürünce,çocuklar,ellerinde kaşık düşünmeye koyulmuşlar.
      Ağanın oğlu önceden hazırlıklı olduğu için:
 - Vişne!
      Deyi hoşafı kaşıklamaya başlayınca,ötekiler “V” harfi ile başlayan başka meyve adı bulamadıkları için bakakalmışlar ağızları sulana sulana.
        Küçük Nasrettin düşünmüş düşünmüş:
   -   Ve şeftali!...
         Diyerek kaşığı hoşafa daldırmış! 
 
YOKSULUN MALI
 Hocayı,bir gün bir düğüne davet etmişler.Sofra kurulmuş,birbirinden güzel yemekler gelmiş…Hoca sakız çiğniyormuş.Hemen ağzından çıkarmış,sonra burnunun ucuna yapıştırıvermiş.
       Sofrada bulunanlar bu işe çok şaşırmışlar.İçlerinden biri dayanamayıp sormuş.
 -Hoca ne yaptın sen?
        Hoca gülümsemiş tatlı tatlı:
   -Bir şey yaptığım yok.Yoksulun malı gözünün önünde gerek!demiş…
 
YATMADAN ÖNCE YENEN
 Bir tanıdığı konuk olmuş Hoca’nın evine…Akşam yemeği yenilmiş,içilmiş,tatlı tatlı konuşulmuş,eğlenilmiş gece yarısına kadar.Tam yataklar hazırlanmaya başladığı sırada konuk şu türküyü mırıldanmaya başlamış:
“Bizim eller bizim eller,
Yatar iken üzüm yerler.”
Hoca gülümsemiş konuğun böyle ince bir şekilde üzüm istemesine…Yatağını göstermiş eliyle,bir yandan da şöyle konuşmuş:
“Bizde böyle adet yoktur,
Saklayıp da güzün yerler.”
 
İŞ
Öğretmen,Mete’ye sordu:
“Baban ne iş yapıyor?”
Mete yanıt verir:
“Annem ne iş gösterirse onu yapar öğretmenim.”
 
AMORTİ
Öğretmen sordu:
“İstanbul kaç yılında fethedildi?”
“1553’te efendim.”
“Bilemedin sıfır…Doğrusu 1453’tü.”
Öğrenci itiraz etti:
“Sıfır olur mu öğretmenim?Son iki rakamını tutturdum.Amorti yok mu?
 
DUVAR YAZILARI
 
“Acele kan aranıyor,gurubu önemli değil” imza:vampir!
 
Kopya bir sanattır ama bizim öğretmen sanattan anlamıyor!
 
-Kaç yaşındasın?-Ben de bilmiyorum her sene değişiyor!
 
Kadın hakkı diye bir şey yoktur çünkü “hakkı” erkek ismidir!
 
Duyuru!Sekiz zayıflı bir karne kaybolmuştur…
Bulanların insaniyetlik namına yırtmaları rica olunur!
 
Ak akçe eskidendi;şimdi dolar mark oldu!
 
Yalancının mumu üfleyince söner!
 
Nişanlıyken erkek konuşur kız dinler;evlenince ikisi konuşur mahalle dinler!
 
Deli sormuş deliye - aşk nedir? Diye.
Deli gülmüş deliye - Ben niye deli oldum!Diye
 
Ölenle ölünmez,mirasına konulur!
 
Konferanslarda ön sıralara oturmayın uyuyamazsınız!
 
İşleyen kafa pas tutmaz,çok işleyen kafa tarak tutmaz!
 
Hasret kaldım gözlerinin rengine artık çıkar şu lenslerini!
 
İLGİNÇ BİLMECELER
 
Ø      Vazomuz kırılırsa ne yaparız?
Ø      Yavru kirpi bir kaktüse çarparsa ne der?
Ø      Altı üstü olmadığı halde içi etle ve kemikle dolabilen şey nedir?
Ø      Size ait olduğu halde ,sizin değil de başkalarının kullandığı şey nedir?
Ø      Otomobilde 4 trende 8 tane olan nedir?
Ø      Gidip geldiği halde yer değiştirmeyen şey nedir?
Ø      Meyvelerin şefi hangisidir?
Ø      Kızdığını en çok kim belli eder?
Ø      Büyük bir kamyonu kim tek eliyle durdurur?
 
 
 
İLGİNÇ BİTKİLER
 
Etobur bitkiler üzülmeme ile yapraklarında ürettikleri besine ek olarak böceklerle ve diğer küçük hayvanlarla beslenir.Yakalanan böceklerden alınan besinler ,etobur bitkilerin,elzem elementlerin (özellikle nitratların)noksan olduğu ve çoğu bitkinin yaşamadığı asidik ve bataklık topraklarda göğe ermesini sağlar.Bütün etobur bitkilerin kapan olarak değişmiş yaprakları vardır; birçoğu avı kapana çekmek için parlak renklere ve kokulu balözlerine sahiptir;çoğu avı sindirmek için enzimleri kullanır.Üç tür  kapan vardır ibrikli bitkiler ,
örneğin ibrik  çiçeği ve kobra otu yaprakları ibrik biçiminde,yarıya kadar suyla dolu , çukur kapanlara sahiptir;kapana giren böcek,kaygan yüzde tutunamaz içerideki sıvıya düşer veya ayrıştırılır yada sindirilir.Sinekkapanlar yaylı bir kapan mekanizması kullanır;bir böcek yaprağın iç yüzeyindeki tetik tüylere dokunacak olursa,kapanın iki karşıt lobu hızla kapanır.Böcek kapanlar ve güneş gülleri avlarına yaprak yüzeyindeki yapışkan damlalarla yakalar;daha sonra yaprak,kenarlarından yavaşça içe doğru kıvrılarak avı kıstırır ve sindirir.
 
 
"ADAMIN BİRİ" ESPRİLERİ
 
*      Adamın ayakları kokmuş, elleri linyit.
*      Adamın biri dalmış, karısı da yaprak.
*      Adamın biri gülmüş, karısıda menekşe.
*      Adamın metresi varmış, karısının santimetresi.
*      Adamın gözü dalmış, burnu yaprak.
*      Adamın inadı tutmuş, bir türlü bırakmamış.
*      Adamın evi yanmış, odaları düz.
*      Adamın canı çıkmış, bir daha yerine takamamışlar.
*      Adamın canı sıkılmış, gevşetememişler.
*      Adamın biri yatmış , karısıda şilep
*      Adam karısına "inek" demiş, birlikte aşağı inmişler.
*      Adam aklını kurcalamış, bozulmuş.
*      Adam yalana yer yok demiş, yalan da ayakta kalmış.
*      Adam karısının yüzünde bakmamış, doksan dokuzuna bakmış.
*      Adam saat kaç demiş, saat de kaçmış.
*      Adam kafasını toplamış, burnunu bölmüş.
*      Adam bol keseden atmış, dar keseden eşek.
*      Adam yazmış, karısı kış.
*      Adam donmuş, karısı fanila.
*      Adam almış, karısı mor.
*      Adam yaymış, karısı halter.
*      Adam basmış, karısı soprano.
*      Adam kazmış, karısı ördek.
*      Adam kurmuş, karısı döviz.
*      Adam bezmiş, karısı kumaş.
*      Adam çekmiş, karısı senet.
*      Adamın kahvesi taşmış, çayı kaya.
*      Adam kartmış, karısı mektup.
*      Adam satmış, karısı RTL.
*      Adamın birinin gözleri yaşlıymış , kulakları genç.
*      Adamın biri güneşte yandı, ayda düz.
*      Adamın biri yolda elli lira bulmuş ama ayaklı lira bulamamış.
*      Adamın birinin uykusu gelmiş içeri almamış.
*      Adamın birinin beli tutulmuş eli kaçmış.
*      Adamın birinin gözü şişti, burnu tığ.
*      Adamın biri televizyona çıkmış bir daha indirememişler.
*      Adamın biri tuvalet yapmış karısı da banyo.

Bugüne kadar ziyaret eden 35613 ziyaretçiye teşekkür ederim
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol